English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

++Sitene Ekle

Basketbol Rekabettir

Miami Heat’in üst üste ikinci şampiyonluğunun üzerinden yaklaşık bir ay geçti. Benim için unutulmaz bir final serisiydi. Ama kazananından çok kaybedeniyle, Lebron’undan çok Duncan’ıyla.



Evet, bu final serisinin benim için anlamı büyüktü. Spurs’ü de Heat’i de tutmuyorum. Zaten bu final serisini Spurs-Heat rekabetine indirgemek de çok basit kaçar bence. Bu daha çok eski-yeni kapışmasıydı. “Franchise” oyuncuları ile “Big Three” oyuncularının mücadelesi.


Bir tarafta draftta akıllı hamleler ile iyi oyuncular seçip (28. sıradan bir Parker ve 57. sıradan bir Ginobili çıkarmak kolay iş değil) onların üzerine takımı inşa eden, yan parçaları satın alan, köklü bir koç, sadık bir seyirci ile mücadele eden bir Spurs; diğer tarafta parayı basıp “Big Three” kuran, drafttan yan parçalar seçen, yıldız oyuncuların takımda oynamak için yalvardıkları, rekabet ortamını öldüren, antipatik bir Heat. Ben Spurs’ün kazanmasını isterdim. Olmadı. Altıncı maçın sonlarında stadı boşaltan Heat taraftarı yedinci maçtan sonra aynı statta kupayı kaldırdı. Hayırlısı.



“Geçmişe bakıyorum da, ben Bird ve Magic’i arayıp gelin aynı takımda oynayalım demezdim. Dürüst olmak gerekirse ben onları yenmeye çalışırdım.”

Bu sözler basketbolun efsane ismi Michael Jordan’a ait. Dönemindeki en iyi oyunculardan bahsediyor. Bird, Magic ve Jordan’ı aynı takımda hayal edin. Yani Celtics-Lakers-Bulls kapışmasını tarihten silin. NBA izlemekten zevk alır mıydınız? Bir de şimdiki Heat’e bakın. 2003 draftında 1, 4 ve 5 sıradan seçilen oyuncular şu anda aynı takımda. Yanlarında da şampiyonluk için yalvarıp takıma gelmiş oyuncular. Bu takım şampiyon oluyor ve kimse de çıkıp “Adam değilsin Ray Allen!” demiyor.

NBA tarihinde birçok yüzüksüz efsane var. John Stockton, Reggie Miller bunlardan sadece birkaçı. Bu efsaneler hiçbir zaman bir yüzük sahibi olamadılar. Kimse de onları ‘yüzüksüz’ diye aşağılamadı. Aşağılayan olduysa bile onlar bunu takımlarını satmak için bir sebep olarak görmedi. Açıkcası benim gözümde Cleveland’ı yüzüstü bırakmadığı için hala şampiyonluk yaşayamamış olan bir Lebron daha büyük bir karakter olurdu. Neticede Scalabrine’nin bile yüzüğü var. Ama önemli olan yüzük değil rekabettir. “Basketbol rekabettir.”


En başta da söylediğim gibi bu bence eski-yeni mücadelesiydi ve kazanan maalesef yeniler oldu. Ve takımlar hala “Big Three”, “Big Four” oluşturup kolay şampiyonluk peşinde koşmaya; oyuncular 'yüzüksüz' damgası yememek için takımlarını yüzüstü bırakıp rakipleriyle birlikte oynamaya devam ediyor. Bakalım gelecek neler getirir.

Yusuf Kerem İlyaslı

0 yorum :

Yorum Gönder